TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • русский язык
  • українська
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • dokun

    Denizli

    Pamukkale Travertenleri

    Pamukkale’nin termal suları tarih boyunca birçok insana şifa sunmuştur. Bu eşsiz güzelliğin ve sunduğu şifanın ününü duyanlar Anadolu’nun farklı kentlerinden Hierapolis’e tedavi amacıyla gelip burada geçici ya da kalıcı olarak konaklamışlardır. Bu eşsiz şifa kaynağından büyülenen hastaların ömürlerini burada tamamladıkları çevredeki mezar buluntularından anlaşılmaktadır.

    Hierapolis Antik Kenti’ne hayat veren termal suların oluşturduğu kar beyazı travertenlere dokunmak ise bambaşka bir deneyimdir. Uzaktan bulut tarlasını andıran masalsı görünüme sahip Pamukkale Travertenleri, tarih ve doğanın kucaklaştığı nadir güzelliklerdendir. Kalkerli yapısı, kar beyazı rengi ve termal suyun sıcaklığı ile tarifsiz bir doku hissi vermektedir. Bu eşsiz doğal güzelliğin özgünlüğünü kaybetmemesi için büyük bölümü koruma altına alınmıştır. Fakat travertenlerin özel dokusunu deneyimleyebileceğiniz ziyarete açık alanlarında şifalı sulara girerek ya da Kleopatra Havuzu olarak da bilinen antik havuzda yüzerek kendinizi Antik Çağın insanları gibi düşleyebilirsiniz.

    Buldan Kumaşı ve Tavas Kızılcabölük Dokuması

    Denizli’de dokumacılığın kökeni Antik dönemlere uzanmaktadır. Anadolu’ya Türklerin yerleşmesinden sonra dokumacılık kültürü gelişerek devam etmiştir. Antik dönemde yün dokumaların yaygın olduğu Buldan’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde pamuk ve ipek malzeme kullanılmaya başlanmıştır. El dokuma tezgahlarında dokunan kumaşlar ayva çekirdeği, nar kabuğu, ceviz yaprağı ve meşe palamudundan ve kök boyalardan elde edilen doğal boyalar ile renklendirilmiştir.

    Buldan’a özgü geleneksel bir dokuma türü olan “Buldan bürümcüğü” Buldan bezi, bükülü bez, ak alemli bez gibi adlarla da bilinir. Basit ve sağlam bir dokuma ürünü olan Buldan bezi, çok bükümlü iplikler kullanılarak kendine özgü buruşuk bir yapı kazanır. Buruşuk yapısı düz dokumanın sabunlu sıcak suda yıkanmasından kaynaklanır. Buldan bezi ve kumaşı bu özgün yapısı nedeniyle vücut ile kıyafet arasında hava boşluğu oluşturarak ısı yalıtımı işlevi görür. İpek ve pamuk çizgili bükülü dokuma ise “Hoşgör” kumaşı olarak adlandırılır.

    Kızılcabölük, Ege Bölgesi’nde Denizli’nin en eski dokuma merkezlerinden biridir. Geleneksel olarak kasnak ve iğne kullanılarak dokunan Kızılcabölük dokuması üzerinde oya, boncuk, gümüş iplik, pul gibi geleneksel Türk işlemeleri kullanılır. İpek, pamuk ve ketenden üretilen kumaşlarda menekşe, karanfil, gül, hercai menekşe, lale, horoz motifi, kuş motifi, kiraz, kelebek, ortanca, gelincik, yaz çiçekleri gibi motif ve desenler yaygın olarak kullanılmaktadır.

    Buldan ve Babadağ ilçeleri ile Tavas ilçesine bağlı Kızılcabölük Mahallesi’nde el dokuma tezgahlarında geleneksel yöntemlerle dokunan ve doğal boyalarla renklendirilen dokumalar, kumaşlar, giysiler  ve ev tekstili ürünleri dünyaca tanınmış üne sahiptir. Günümüzde sayısı azalmakla birlikte, Buldan ve Babadağ’da geleneksel tarzdaki evlerde halen devam eden geleneksel dokumacılık örneklerini ve dokuma sürecini deneyimlemek mümkündür.

    Cam Sanatı Ürünleri

    Camın ateşle buluşarak ortaya çıkardığı ve cam ustasının kendine özgü teknik ve becerisini yansıttığı cam sanatı Anadolu’da binlerce yıldır yapılmaktadır. Denizli’de ise 5000 yıllık bir geçmişe dayandığı bilinen camcılık geleneği, cam ustası ve sanatçısının el emeği ile üretilen cam objeler ile hayat bulmaktadır. Camın şeffaflığı ve özel dokusu eski dönemlerden beri insanlara cezbedici gelmektedir. Günümüzde modern ve özgün tasarımları ile ilgi gören ve Denizli’nin gelişmiş cam endüstrisinin ürünü olan markalaşmış cam sanatı ürünleri tüm dünyaya pazarlanmaktadır. Türkiye’nin ilk cam festivali olma özelliği taşıyan Denizli Cam Bienali ise, yurt içi ve yurt dışından birçok cam sanatçısının buluştuğu önemli bir kültür sanat etkinliği olarak belirli zamanlarda düzenlenmektedir.

    Terakota ve Seramik Sanatı Ürünleri

    Denizli’nin  Serinhisar başta olmak üzere Tavas, Sarayköy ve Çivril ilçelerinde çok eski yıllardan beri süregelen bir sanat dalı olan seramik sanatı yörenin kırmızı toprağı nedeniyle gelişme göstermiştir. Testi, toprak bardak, küp, saksı, vazo ve süs eşyaları gibi farklı seramik ürünlerinin yapılabildiği seramikçilik eski medeniyetlerin kültürünü günümüze taşımaktadır.

    Terakota veya Terracotta sanatı, boyası dahil tamamen topraktan üretilen malzemelerin kullanıldığı eski Hitit sanatıdır. Terakotanın en önemli özelliği kullanılan seramiğin ince ve sırsız olmasıdır. Sırlı seramiğe benzemeyen bu sanatta tamamen doğal boyalar kullanılır ve boyama işi oldukça zordur, ayrı bir ustalık ister. Terakota sanatının özünü toprağı toprakla boyama kısmı oluşturmaktadır. Yöreye ait özel toprağın yüksek ısılarda pişirilerek, toprak boyalarla renklendirilmesi ile ortaya çıkan terakota çömlekler, tabaklar, sikkeler ve diğer objeler Antik çağlardan günümüze yolculuk yapmış gibidir. Tavas ilçesi Medet köyünde doğup yaşamış olan ve Türkiye’de terakota sanatının tek temsilcisi olan Necip Savcı tarafından yaşatılan bu gelenek, kuşaktan kuşağa aktarılan deneyim ile ailesi tarafından sürdürülmektedir. Denizli’deki hediyelik eşya mağazalarından bu özel sanata ait terakota ürünleri satın alınabilir.

    Karahayıt Şifalı Suları ve Çamur Banyosu

    Pamukkale ilçesinde bulunan Karahayıt Kaplıcaları’nın termal suları ve termal çamuru zengin mineral içeriği açısından değerli bir sağlık kaynağıdır. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan şifalı sular yılın her döneminde ana kaynağından çıkarak 58ºC sıcaklığa ulaşır. İçerdiği maden oksitleri sayesinde kırmızı, yeşil ve beyaz renklerde ilginç travertenlerin oluştuğu Karahayıt Kaplıcaları’nın termal çamuru ise cildi gençleştirici ve yenileyici özelliğiyle ilgi görmektedir. Buradaki termal tesislerde çamur banyosu yaparak cildinize güzellik katabilirsiniz.

    Tel Kırma Oyası

    Tavas ilçesinde yaklaşık 150 yıldır sürdürülen bir oya işleme biçimi olan tel kırma Türk el sanatlarının nadide unsurları arasında yer alır. Altın, gümüş, bakır gibi metallerden yapılan tellerin kumaş üzerine hiçbir kesici alet kullanılmadan işlenmesi ile ortaya çıkan el emeği ürünüdür. Oya ya da işleme yapılırken telin doğal olarak bükülmesine tel kırma denilmektedir. Tel kırma kadınların icra ettiği bir el sanatı olarak oya işlemesinde kullanılan motiflerde ayrı birer hikaye anlatılmaktadır. Oldukça ince ve planlı olan bu tel kırma işleminin mihraplı, elmas, makaslı, muskalı, yıldızlı, yapraklı, tırtıl sarmalı gibi farklı motif türleri vardır. Tel kırma oyası, Tavas’ın en önemli kültürel unsurlarından biri olarak öne çıkmakta ve beğeni toplamaktadır.

    Çameli Elmalı Kilimi ve Bezi

    Çameli ilçesi Elmalı mahallesinde bulunan dokuma tezgahlarında yöre halkı tarafından sürdürülen kilim dokumacılığı özel bir yere sahiptir. Yörenin kadınları tarafından özenle icra edilen ve yüzyıllardır yaşatılmaya çalışılan kilim ve bez dokumacılığı eşsiz bir kültürel mirastır. Elmalı’ya has kök boyadan oluşan kabartma desenlerin kilim tezgahlarında ilmek  ilmek işlenmesi ile üretilen kilimler Türkiye’de tek olma özelliği taşımaktadır.

    Yörenin özgün ürünlerinden biri olan Çameli Elmalı Bezi özel ustalık gerektiren, çok ince iplikten yapılan bir dokumadır. Tezgâhtan ham olarak çıktıktan sonra sıcak sabunlu suda yıkanan ve buruşuk bir yapı kazanan Elmalı bezinin ter emici özelliği vardır. Coğrafi işaretli bir ürün olan Çameli Elmalı Bezinin başlangıç ve bitim yerlerinde sarı, kırmızı, yeşil, mavi ve mor gibi canlı renklerde geometrik desenler ve yöresel kilim motifleri kullanılır.